19.yy’ın ikinci yarısı ve 20.yy’ın ilk çeyreğinde Fransa’da başlayıp diğer ülkelere de yayılan sanat akımıdır. Doğadaki unsurların sanatçının izlenimlerini ve duygusal izlerini yansıtmayı hedefler. Doğayı objektif bir gerçek olarak değil de kendilerinde yarattığı izlenimi esere aktarırlar. Gün ışığı altında renk zenginliği ve parlak güneş önemlidir. Doğayı edinilen izlenimin fırça ile karalaması olarak ele alırlar. İzlenim, biçimin gözde bıraktığı şekildir.
Bu akımın önemli temsilcileri: Claude Monet, Edgar Degas, Camille Pissarro, Paul Cezanne, Pierre Auguste Renoir.
![]() |
WOMAN WITH A PARASOL (1886) / CLAUDE MONET |
![]() |
DANS SINIFI (1873-19876) / EDGAR DEGAS |
![]() |
PONTOISE BAHÇESİ (1875) / CAMILLE PISSARRO |
![]() | ||
LA MAISON DU PENDU (1873) / PAUL CEZANNE |
![]() |
LE MOULIN DE LA GALETTE (1876) / PIERRE AUGUSTE RENOIR |
Yine ilk önce resim sanatında ortaya çıkan bu akım diğer sanat dallarında da etkisini göstermiştir. Resim sanatından sonra ilk olarak edebiyatta da kendini göstermiştir. Empresyonist edebiyatçılar gerçeği olduğu gibi kaleme almaz, hayallerle süslerlerdi. Sanatçılara göre gerçek, kişiye göre değişir, izlenimler görecelidir. Bu akımın edebiyatçıları ölçüye ve uyağa önem vermezler. Sanat için sanat düşüncesini benimsemişlerdir.
Bu akımın önemli temsilcileri: Marie Rilke, Arthur Rimbauld, James Jayce
Türk Edabiyatındaki temsilcileri: Ahmet Haşim ve Cenap Şahabettin
ZEYTİNLİK
kurşunî hep ve zeytinliklere karışırcasına;
toza belenmiş alnını gömdü sonra
kızgın elinin tozluluğuna.
Hepsinden sonra bu. İşte buydu sonu.
Gözlerim körleşirken gitmeliyim ben;
neden istiyorsun bunu, var olduğunu
neden söyliyeyim, seni artık bulamazken.
Artık bulamıyorum seni bende, hayır.
Başkalarında da. Bu taşta da yoksun sen.
Artık bulamıyorum seni. Yalnızım ben.
Bütün insanlığın acısıyla yalnızım,
onu seninle hafifletmek için omuzlamıştım;
oysa yoksun, adsız utanç, sen...
Sonradan anlatıldı: “Bir melek geldi derken...”
Ne meleği? Ah geceydi gelen
ağaçlarda yaprakları ilgisizce kımıldatarak.
Havarilerse düşlerinde sıçradılar ancak.
Ne meleği? Ah geceydi gelen.
Görülmemiş bir gece değildi gelen gece;
onun gibi yüzlercesi geçip gider.
Sonra köpekler uyur, taşlar durur öylece.
Ah yaslı bir gece, ah herhangi bir gece
tekrar sabahın olmasını bekleyen.
Melekler böyle yakaranlara gelmez çünkü,
geceler genişlemez bunların çevresinde.
Kendini kaybedenleri her şey bırakır yüzüstü;
babalar onları terkederler,
kapanır onlara analar rahmi de.
Rainer Maria Rilke
Çeviri : A.Turan Oflazoğlu
SENİN İÇİN
Sesin işler gibi bir şûh kanat gamlarıma
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma.
Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken
Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben
Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi
Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
Ne zaman gençliğini yolda hırâman görsem
Eskiden pembe dudaklarda dağılmış bûsem
Toplanır leblerime bir gece dalgın dursan
Seni zambak gibi gördükçe açık pencerede
Gül açar bahtımın evvelki hazanlık korusu
Genç eder ufkumu hülyâlarımın genç kokusu
Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerede
Çehremi varsın o solgun seneler soldursun
Yeni yıldız gibi doğdukça güzel her akşam
Gençliğin böyle benimken kocamam hiç kocamam
Ruhum, ölsem bile ben, sen yaşayan ruhumsun
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma.
Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi
Bir kuş okşar gibi sen saçlarımı okşarken
Koklarım ellerini gülleri koklar gibi ben
Avucundan alırım kış günü bir yaz ateşi
Gönlüme avdet eder her unutulmuş nisan
Ne zaman gençliğini yolda hırâman görsem
Eskiden pembe dudaklarda dağılmış bûsem
Toplanır leblerime bir gece dalgın dursan
Seni zambak gibi gördükçe açık pencerede
Gül açar bahtımın evvelki hazanlık korusu
Genç eder ufkumu hülyâlarımın genç kokusu
Sorarım ak saçımın örttüğü yıllar nerede
Çehremi varsın o solgun seneler soldursun
Yeni yıldız gibi doğdukça güzel her akşam
Gençliğin böyle benimken kocamam hiç kocamam
Ruhum, ölsem bile ben, sen yaşayan ruhumsun
Cenap Şahabettin
Kaynakçalar:
Vikipedi Özgür Ansiklopedi
Antoloji
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder